Tape No:9129, 28.12.2008 günü Füsun ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Y.KÜÇÜK'ün "Siz SİTARE ile konuştuğunuzda anladığım kadarıyla şu sıralarda böyle çok gecikmedin benimle bi görüşmek istiyor değil mi", "Yani bazı şeyler söyleyecek değil mi" dediği, FÜSUN'un "Evet evet evet evet evet", "sizi tanımak istiyor sizi çok yani", " yani çok içten tanımak istiyor", "ve bir de danışacağı şeyler de var herhalde ", "sizin desteğinizin de farkında belirgin oldu yani bu da onları çok sevindiriyor... " dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Hı yani onlar benim istiyorlar onlara katılmamı yani değil mi", "Güzel güzel güzel onun bir anladığım kadarıyla bir komnikasyon imkanları var" dediği, FÜSUN'un "Bir de hakikaten yani benim 20 küsur yıl var tanıdığım", "Bülent in ikinci komutanıyla evlendi falan yani çok düzgün bi" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Ney albay mıydı" dediği, FÜSUN'un "YÜZ YARBAYLIKTAN AYRILDI" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Hı tamam güzel" dediği, FÜSUN'un "O da..." dediği, Y. KÜÇÜK'ün "güzel benim de bir imkanım olabilir çünkü gayet açık ben bir televizyona çıktım mı müthiş izleniyor", "Yeni şeyleri konuşuruz ilk önce o zaman siz bugün görürseniz yönetime seçilir ... isterse", "Ben anladığım kadarıyla ÖMER burda bayramdan sonra misafirim yılbaşından sonra misafirimiz geliyor değil mi"- dediği, FÜSUN'un "öyle ama bazı vahim şeyler var size anlatacağım bilinçli ona yaptlan' dediği,
Tape No:7710, 19.06.2008 tarihinde Ahmet Tuncay ÖZKAN ile Metin A... arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Ahmet Tuncay ÖZKAN'm "bir ara kaçıp yanınıza gelecem bazı konularda bilgi vermek istiyorum" "bir aklınıza ihtiyacım var bir kaç konuda" "Bide size bizim yaptığımız çalışmaları göstermek istiyorum ondan sonra devam edelim abiciğim " dediği ve görüşmenin devamında Ahmet Tuncay ÖZKAN'ın " hazırlıklarımızı toplayıp sana gelecem Metin abiciğim " dediği, Metin A.nm "İstanbul ayağını kurmak için uğraştım" dediği, Ahmet Tuncay ÖZKAN'ın "Biliyorum Mümtaz hoca şey bitmiş abi" "Bitmiş şeydende bahsetti sizden de bahsettim oda sizden bahsetti" "Görüşmeler sırasında da artık şey değil yani yani o bir şey değil zaten ben... diye bakmıyorum hani dedim bir merkezde oluşum için Cuhuriyetçi seferberlik şeyi" "bu arada işte şeyle Abdüllatifle Mustafa S.ile falan birlikte epeyce bir yol alan bazı arkadaşlar var" dediği, Metin A.nm "aynı zamanda Turan şeyde çalışıyor ÇÖMEZ" dediği, Ahmet Tuncay ÖZKAN'm da "ÇÖMEZ ŞEYDE BİZİMKİLERLE GÖRÜŞÜYOR" "böyle bir duruş duruyor yani bir kaya gibi abi ya yani bir garipliği var neyse ben size birkaç şey söyledi Yalçın KÜÇÜK ben size onları aktaracam abi" dediği, Metin A.nm da "Anladım tamam " dediği,
Dokümanın (15), (16), (17) ve (18) ile numaralandırılmış sayfalarında, Sanık Doğu PERİNÇEK'in isim ve imzası bulunan, Yalçın KÜÇÜK'e hitaben yazıldığı anlaşılan, 10 Nisan 1999 tarihli daktilo yazması mektup olduğu, mektubun (15) ile numaralandırılan sayfasında, "Önümüzde kritik bir moment var. Kuzey Irak'ta Kürt Devletinin resmileşmesi süreci. Türk ordusundaki ulusal güçler burada direnmek isteyecekler. Tabi erken seçime boyun eğerek, Kosovadaki politikalarıyla, Apo teslimatına verilen bedellerle kendilerini büyük tehlikeye attılar; direnme olanaklarını tahrip ettiler Çok riskli bir dönem bu. Ama kesinlikle direnme olacak. Başarır mıyız Türkiye olarak? Başarmak için çalışacağız. Ordu direnebilmek için 50 yıldır oluşmuş olan statüko ile hesaplaşmak zorunda. Bu kendi içinde bir hesaplaşmayı d zorunlu kılıyor. Ekonominin dışardan sabote edilmesi dahil, iç savaş etkenlerinin harekete geçirilmesi dahil, büyük tehditleri göğüslemeyi göze alması gerekiyor. "... yazdığı, (16) ile numaralandırılan sayfasında, "Halk gücü cephe öncü parti dedik. Bunlara elbette Orduyu ekleyebilmek belirleyici önemdedir. 28 Şubat bu yolu açtığı için çok önemliydi. " yazdığı, (17) ile numaralandırılan sayfasında, ... "Devlet küçük Amerika dır. In case you cherished this information along with you wish to obtain guidance with regards to hemen tıklayın generously stop by the web-site. Kemalist Cumhuriyet'in kalıntıları, bu devletin içinde bazı mevzilerde direnme çabasındalar. En büyük yanılgı, bu devleti Kemalist saymaktır." yazdığı, (18) ile numaralandırılan sayfasında, ... "Kardeşim, büyük umutlarımı hiçbir zaman yitirmedim ve yitirmem, ama o demirbaş umutların yanında şu süreçte büyük kaygılar içindeyim, ... Bu çok tehlikeli bir gidiştir. Doğru, devrim, ancak toplumun olağanüstü büyük tehlikeler karşısında başvurduğu bir çözümdür. Bunu da bilmez değilim. Ama bıçağın üzerinde gitmektedir sevgili vatanımız ve halkımız" yazdığı,
Abdullah Çatlı, Oral Çelik ve İbrahim Ural'ı da tanımadığını, MİT, Jandarma emniyet ve Genelkurmayın istihbarat örgütler arasında kendi zamanında bir çatışma olmasa da Özal döneminde MİT'e karşı kampanya başlatıldığını, Cumhurbaşkanları ve Başbakanlar yapılan darbelerin kendilerine haber verilmemesinden kaynaklanan rahatsızlıkla yeni istihbarat örgütlerinin kurulmasının gündeme geldiğini, Jandarma istihbaratı olarak JİTEM'i bildiğini, emniyet içinde böyle bir birim oluşturulduğunu bilmediğini, Cumhurbaşkanlığındaki Erkan Gürvit'in de; operasyonculuk sıfatı, istihbarat nosyonu olmayıp sadece irtibat memurluğu yaptığını, MİT'in espeyonel ve Kontraespenenol görevlerde çalışıp, bilgileri derleyip değerlendirip ilgili birime verdiklerini ve başka konuya girmediklerini, babalar konusunun kendi ihtisas alanı dışında ve servis olarak ta ilgilenmediklerini, 1986 yılında servisten ayrılışının nedeninin Özal'ın tasarrufundan kaynaklandığını, servisi sivilleştirme gayesiyle haksız tasarruf ve iltimasın servise sokulduğunu özellikle 1986 MİT raporundan rahatsızlık duyduğunu, raporların mecliste, sağda-solda dağıtılıp Ecevit'e dahi verildiğini, Ecevit'in Başbakanlığı döneminde Turan Çağlar'ın alınmasına kızma nedeninin de; bir albayın bu şekilde itile-kakıla arabaya bindirilip getirilmesi olduğunu, Ecevit'in bundan duyduğu rahatsızlıkla kendisinin MİT'den alınmasını talep ettiğini ancak görevden alınmadığını,
Dominique Dilke
16 Blog posts