Ucuz Gecelik Olgun Esenyurt Escort Naz

Bir hafta önce Turgay C.(TC) gazeteye gelmiş, yukarıdaki kadroya yeni bir öneri getirmiş. Buna göre, yeni bir şirket kurulacak, büyük ortak Cum Vakfı olacak.

Bir hafta önce Turgay C. If you have any kind of inquiries relating to where and how to make use of daha fazlasını öğrenin, you can contact us at our website. (TC) gazeteye gelmiş, yukarıdaki kadroya yeni bir öneri getirmiş. Buna göre, yeni bir şirket kurulacak, büyük ortak Cum Vakfı olacak. Onlar küçük ortak ama, şirketin yöneticilerini küçük ortak atayacak...bugüne kadar olan alacak verecek de sıfırlanacak... Ciner bunu kabul ederseniz ben varım, etmezseniz yokum, reklamı da satış gelirini de size vereyim demiş..Temizel bu öneriyi inceledi ilk tepkisi şu oldu bunu kabul ederseniz tümüyle teslim olursunuz...'İlhan abi öyle düşünmediğini açıkça söyledi arkadaşlar bakın bu öneri çok açık ve bizi düzlüğe çıkaracak bir öneri. Gelin bunu ayrıca dikkate alın. Hemen hayır demeyin... Bakın okuyorum önerinin önemli maddesini: ortakların dörtte üçü evet demedikçe şirket yeni adım atamaz, feshedilemez vs. burada bizim de söz hakkımız olacak... Bir de bu Turgaya gözünüzü seveyim güvensizlik göstermeyin. O kardeşimizdir. Açık söyleyeyim benim içimde en ufak bir şüphe falan yok...' ben uygun bir dille bunun kabul edilmesinin zor olduğunu söyleyip şöyle dedim abi, bunlar reklam işini 2003 ağustosta aldılar, daha o ay geliri yarıya indirdiler. Sonra da aynı eğik düzlem sürdü. Bu neden? Açıklayamıyorlar. Sonra Cumhuiyeti Yeni Asır ve Takvim'le birlikte pazarlıyorlar. Bu cumhuriyete haksızlık. Son durum da bize 2 ay hiç para göndermediler. Bunu da açıklayamıyorlar. Geçen yıl temmuzda Dorint Otelde 5 kişi yemek yedik (TC, İbrahim, ben, Alev C., İlhan SELÇUK) orada üstüne basa basa, sen her ay 300 bin doları garanti ediyor musun, dedik. Evet dedi. Alev abi bunu yazılı bir protokole dökelim dedi. Ona da evlet dedi... Ama bu sözleri tutmadı...' İlhan abi bunları dinledikten sonra arkadaşlar yeniden bakalım dedi... Emre, Hikmet, Alev abiler de soğuk görüş belirtti. ben ve İbrahim de.."

özel timci polisleri Ankara’ya getirdiği için açığa alındığını, Sedat Bucak’ın kaza geçirmesi üzerine İstanbul’u telefonla aradığını ve Sedat Bucak’ın durumunu sorduğunu, Sedat Bucak’ı tanıdığını ayrıca Güneydoğuda bütün aşiret reisleriyle yakın ilişkilerinin bulunduğunu bu insanların özel harekata yardımcı olduklarını Sedat Bucak’ı sağlığını merak ettiği için aradığını, İstanbul Emniyet Müdürlüğünü de aradığını ancak Balıkesir’i aramadığını, Behcet Cantürk öldüğü zaman sevindiklerini, Behcet Cantürk’ün Özgür Gündem Gazetesinin % 30 hissedarı olduğunu, PKK’ya en büyük mali ve lojistik desteği sağladığının söylendiğini, bu operasyonu kimin yaptığını bilmediğini, Savaş Buldan’ın da PKK’ya destek verdiği kanaatinde olduğunu, Buldan’ların doğuda aşiret olarak bu örgüte yardım ettiklerini, Ömer Lütfü Topal hakkında böyle bir duyumu olmadığını, Ömer Lütfi Topal’ın öldürülmesinde para ve menfaat ilişkilerinin bulunabileceği kanaatinde olduğunu, Ömer Lütfü Topal Cinayeti ile Özel Harekatın karalanmaya çalışıldığını, Uzi silahının özel harekatta kullanıldığını, profosyonelce işlenmiş olan bu cinayette uzi silahı bırakılarak adeta bir mesaj verilmek istenildiğini, bu uzi silahın özel harekattaki silahlardan olmadığını zaten numarasının da silinmiş olduğunu,

Maslaktaki Jandarma Alayına götürüldüğünü daha sonra İbrahim Şahin’e anlattığını ve onunda bu işe hayret ettiğini, polis memurlarını İbrahim Şahin’in korumaları olması nedeniyle tanıdığını, cep telefonunu ve arabasını da İbrahim Şahin’in hatırına bu polis memurlarına verdiğini, Maslakta Jandarma Alayında tutulup serbest bırakıldıktan sonra da ara sıra polis memurları Ziya ve Ayhan ile görüşmelerinin olduğunu, Tarık Ümit’in kim olduğunu birkaç defa bu polis memurlarına sorduğunu ve arkadaşımız, onu tanıyoruz diye cevap aldığını, Ayhan Akça’nın adı en son kurye Dilek olayında duyulmasından sonra ağabeylerinin kendisine nasihat ettiğini ve bu polis memurları ile görüşmesini azaltmasını istediğini, bir ağabeyisinin önceleri İstanbul Ülkü Ocakları Başkanlığı yaptığını, şimdi ise DYP İstanbul Yönetim Kurulu üyesi olduğunu, Ziya ve Ayhan’ın Ankara’da görevli polis memurları olduğu ancak İstanbul’da oturdukları, polis memurları Ziya ve Ayhan’ın Abdullah Çatlı’dan ve ülkü ocaklarından bazı kişilerle konuşmalar yaptığına tanık olmadığını, ağabeyisinin Abdullah Çatlı’yı tanıması gerektiğini, kendisinin kanunsuz bir işi olmadığını, hayatında ilk defa JİTEM’e gittiğini, ikinci kez de komisyona geldiğini, Ankara’da görevli olan ve genellikle hafta sonlarında İstanbula gelen polis memurları Ayhan ve Ziya’nın Karayolu ile İstanbul’a geldiklerini, Kıbrısla bir ilişkisinin olmadığını, Azerbaycan, Bulgaristan, Tunus ve İtalya’ya birer defa turistik gezi amacıyla gittiğini" belirtmiştir.(Ek:204)

Elisa Mortensen

1 Blog posts

Comments