TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu Raporu/İnceleme Bölümü

Ömer Lütfi TOPAL’ın sahibi olduğu Emperyal A.

Ömer Lütfi TOPAL’ın sahibi olduğu Emperyal A.Ş’nin Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca satışa çıkarılan HAVAŞ’ın ihalesine katılmak üzere teklif vermesi üzerine, ABD’nin Ankara’daki Büyükelçiliğince Dış İşleri Bakanlığı’na 23.2.1995 tarihinde, HAVAŞ’ı satın almaya talip olan adıgeçenin, 1977 yılından bugüne kadar Avrupa ve ABD’ne yönelik teşekkül halinde uyuşturucu madde kaçakçılığına dair kayıtlar bulunduğu, yukarıda belirtilen mahkumiyetlerinin olduğu belirtilerek, teklifinin değerlendirilmesinde bu hususların dikkate alınması yönünde bir Nota verildiği, ABD’nin Türkiye’de takip ettiği bu kişinin sahibi olduğu Emperyal Şirketine, Türkiyede yaptığı işlemlerde Ülkemizdeki Yetkili Mercilerce gereken incelemeler yapılmadan, "Talih Oyunu Salonları İşletme İzni" verilmesi düşündürücüdür. Yakalananın talebi halinde müdafi de sorguda hazır bulunabilir.Üç veya daha fazla kişinin bir suça iştirak suretiyle toplu olarak işlenen suçlarda, delillerin toplanmasındaki güçlük veya fail sayısının çokluğu ve benzeri nedenlerle Cumhuriyet Savcısı bu sürenin dört güne kadar uzatılmasına yazılı olarak emir verebilir. Sludge (Petrol Çamuru) satış sözleşmesi imzalandığı, yapılan sözleşmede her türlü gümrük işlemleri, vergiler ve gerekebilecek her türlü yasal yükümlülüklerin anılan firmaca yerine getirileceğinin hükme bağlandığı, yapılan bu işlemin akabinde, daha önce çok düşük fiyat teklifleri veren GÜNEY MAKİNA SANAYİ ve ABAK isimli firmaların anılan atık madde için daha yüksek fiyatlar verebileceklerini BOTAŞ’a yazılı olarak bildirdikleri, bu gelişmeler üzerine BOTAŞ Genel Müdürlüğünün hem sözkonusu atık maddeden daha fazla gelir elde etmek hem de sağlıklı bir rekabet ortamı oluşturmak gayesiyle, bayan escort diyarbakır BAYSA A.Ş. Ömer Lütfi Topal’ın öldürülmesi ile ilgili olarak alınan ifadeler ve yapılan telefon tesbitlerine dair müfredat listeleri bu olay hakkında hazırlık tahkikatı yapan Sarıyer Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir. Sami Hoştan ve Ali Fevzi Bir isimli şahıslarda Ömer Lütfi Topal’ın İstanbuldaki bir kumarhanesinin ortaklarıdır. Abdullah ÇATLI’nın sık sık bu kumarhaneye geldiğini, Sami HOŞTAN ve Ali Fevzi BİR ile idare odasında oturup, uzun görüşmeler yaptıkları, keza Sami HOŞTAN ve Ali Fevzi BİR’in de Ankara İline gittiklerinde Sedat Edip BUCAK’ın yazıhanesinde Abdullah ÇATLI ile buluştukları ve görüştükleri ve bu kişiler arasında uzun süredir yakın ilişkiler olduğu bizzat Sami HOŞTAN’ın kardeşi Sedat HOŞTAN’ın ifadesi ve diğer ifade ve delillerden ve telefon tesbit tutanaklarındaki görüşme detaylarından anlaşılmıştır. Yine Ziya Bandırmalıoğlu’nun ifadesine göre kirvelik görevi Ankara’da Sedat Edip Bucak’ın yazıhanesinde kararlaştırılmıştır. Yakalanan sanıkları Mersin’de bekleyen sanık Mustafa’nın, daha önce kararlaştırılan şekilde 11/06/1996 günü Mersin’e gelmemeleri üzerine, Adana’da bulunan sanık Ümit’i Mersin’e çağırdığı, birlikte gelecek olan sanıkları araştırdıkları, isimleri geçen sanıkların Pozantı İlçesinde yakalandıklarını öğrendikleri, sanık Mustafa’nın, Ankara’da bulunan evlerindeki silahlar ve patlayıcı maddeleri almak için, sanık Mehmet Sıddık Bakır üzerine kayıtlı bulunan 34 MBM 27 plaka sayılı Mercedes oto ile Ankara’ya geldiği, Ankara’da oturan komiser yardımcısı sanık Nazif Yavuz’un evine gittiği, görüştükleri ve evlerde bulunan silahları İstanbul’a taşımaya karar verdikleri, 12/06/1996 günü saat 11.00 sıralarında sanıklar Mustafa ve Nazif Yavuz’un, sanık Nazif’e ait 06 VNR 05 plaka sayılı otosu ile Ankara, Eryaman Demirer Sitesi A-3/5 Kat: 11.45 sayılı eve geldikleri, yakalanan sanık Mehmet Faysal’ın, açıklamaları üzerine Emniyet görevlilerinin 11/06/1996 günü anılan eve geldikleri ve arama yaptıkları ve bu evde bekledikleri, eve gelen sanıklar Mustafa ve Nazif’in görevlileri gördükleri ve silah ile ateş ederek kaçtıkları, sanık Mustafa’nın evin önünde yakalandığı, üzerinde yapılan aramada, "Abdullah Altıok" adına düzenlenmiş, kendi fotoğrafı yapıştırılmış sahte sürücü belgesi, 9 mm

Biz aile olarak PKK ve Hizbullah ile mücadele ederken, iş yerlerimiz, arabalarımız, iş makinelerimiz terör örgütlerince kundaklanırken, yakılırken, gazetemize dahi bomba atılırken Ali KAYA, o dönemin DGM Başsavcısı Nihat ÇAKAR ve o dönemde 7. Kolordu Komutanı olan Yaşar BÜYÜKANIT’ta bu kişiyi koruyordu. DGM'deki hâkim ve savcılar dahi sabah yemin ediyordu, şimdi, 11. Ağır Ceza Mahkemesi hâkimi -ismini unuttum, orada 1. No'lu DGM Başkanıydı - o dahi dedi ki: "Vallahi, Mehmet Ali Bey, biz gidiyorduk, Diyarbakır Söz Gazetesini masamızda gördüğümüz zaman yürekleniyorduk; diyorduk, oh, bak, böyle, devleti, bu bölgede, bu Diyarbakır'da devleti savunan bir yayın kuruluşumuz vardır." Böyle yürekleniyordu hâkim, savcılar ve etle tırnak gibiydik; yani, bir suçumuz yoktu, biz devletle çalışıyorduk. Özellikle söz konusu cinsellik, aşksa eğer. Dosyada hepsi vardır. Birisi Erhan Tavşancı Kurmay Albay, paşanın özel şeyidir, yani, paşa adına İmza atıyor, Kolordu Komutanı Yaşar Büyükanıt adına imza atıyor. PKK'yla işbirliği yaptı; çünkü, Artış kod isimli Engin Kara da bunu söylüyor, aynı o dosyada söylüyor

Leonel Sanchez

6 مدونة المشاركات

التعليقات