Vip Escort ve Ucuz Escort Farkı

Kendisinin 11 Haziran 199’da Adana’da bulunan ağabeyini ziyaretten dönerken Pozantı’da vurulduğunu, kendisini vuran insanların İstanbul Polisi olduğunu, güya operasyon yaptıklarını,.

Kendisinin 11 Haziran 199’da Adana’da bulunan ağabeyini ziyaretten dönerken Pozantı’da vurulduğunu, kendisini vuran insanların İstanbul Polisi olduğunu, güya operasyon yaptıklarını, bundan Adana polisinin haberi olmadığını, bu kişilerin İstanbul dışında operasyon yapmak için görev belgelerinin olmadığını, oraya gelmek için bir gerekçelerinin de olmadığını, kendisi orada ölseydi olayın faili mechul olacağını, trafik polislerinin, kamyoncuların, vatandaşların gelerek kendisini kurtardığını, bunun üzerine işi resmileştirdiklerini, kendisini vurmalarına bir bahane bulmak için kendisini ÇETE olmarak suçladıklarını, kendi arabasında silah olduğunu iddia ettiklerini, bunun kesinlikle yalan olduğunu, Orada ( POZANTI’da) yakalandıkları , Adana’da hastanede yaralı iken Adana Terörle Mücadele ekipleri tarafından ifadesi alındığı halde İstanbul’da yakalanmış gibi tutanak tutulduğunu, Pozantı’da hiçbir işlem yapılmadığını, olayın Pozantı Savcısından gizlendiğini, daha sonra İstanbul’a götürüldüğünü, burada hiçbir ifade vermediğini, hiçbir şeye de imza atmadığını, ancak kendi ifadesi olarak sahte bir ifadenin düzenlendiğini, mahkemeye aleyhine delil olarak sunulan tek şeyin bu ifade olduğunu, kendisinin bir şey itiraf edecekse bunu Adana’da itiraf edeceğini, oysa Adana’da verdiği ifadede "Hiç bir şey yapmadım" dediğini, o ifadenin kesinlikle kendi ifade olmadığını,

İzmir’de kaldıklarının ikinci günü sabah kahvaltısında Gonca Us’u Mehmet Özbay’la beraber gördüğünü, Gonca’nın İzmir’de olduğunu gece veya sabah telefon ederek gelmiş olabileceğini, o gün İzmir’de gezdiklerini, Sedat Bucak’ın "Hüseyin bey geliyor, havaalanına git, Hüseyin beyi al gel" dediğini, Hüseyin beyi karşıladığını, yolda Hüseyin Kocadağ’ın emekli Emniyet Müdürü Tamer Kırklar ile görüştüğünü ve Tamer Kırklar’ın da kendilerinin yemek için buluştuğu Deniz Restoranta geldiğini, yemekten sonra Tamer beyin ayrıldığını, kendilerinin de otele döndüklerini, ertesi günü akşam saatlerinde Kuşadası’na giderek otele yerleştiklerini, iki gün orada kaldıklarını, Sedat beyin Davutlar’daki evini gördüğünü, müteahhit ile görüştüğünü, başka bir araziye baktıklarını, saat 16.30 sıralarında Kuşadası’ndan hareket edip Selçuk’ta yemek yediklerini, Manisa’da benzinlikte kahve içtiklerini, Sedat beyin bulunduğu otoyu Hüseyin Kocadağ’ın kullandığını ve Manisa’ya kadar önde gittiğini, yolda takip edilmediklerini, diyarbakır oruspu Susurluk’a 20 km. kalıncaya kadar kendisinin öne geçtiğini, Susurluk’ta kamyon konvoyuna takılınca Mercedes 600’ün kendisini geçtiğini ve kendisinin bir daha yetişemediğini, saat 19.30 sıralarında öndeki otolarda dörtlü sinyallerin yandığını ve arabaların durmuş olduğunu görünce sollayarak geçtiğini ve kazayı gördüğünü, kamyon şoförü ve birkaç kişinin otonun başında olduğunu, hepsi ölmüşler dediklerini, otonun yarısının yok olduğunu, sağ arka kapıyı açarak Mehmet Özbay’ı çıkarıp yere uzattıklarını, ağzından kan geldiğini, yüzünün, kolunun, göğsünün kırık olduğunu, "Allah" dediğini duyduğunu, kendi kullandığı arabaya taşıdığını, Hüseyin Kocadağ’ın vurma anında ölmüş olduğunu, torpido gözünün alt kısmına sıkışmış olan Sedat beyi güçlükle çıkarabildiklerini, Sedat beyle Gonca Us’u bir steyşın oto ile Mehmet Özbay’ı da kendi kullandığı Mercedes ile Susurluk’a götürdüğünü, yolda Mehmet Özbay’ın nabzının durduğunu ve öldüğünü, gözünü ve çenesini kapattığını, hastanede Hüseyin Kocadağ, Gonca Us ve Mehmet Özbay’ın öldüğünün, Sedat Bucak’ın ise yaşama şansının fazla olduğunun anlaşıldığını, Sedat beyi oradan Balıkesir’e ve Balıkesir’den de uçakla İstanbul’a götürdüklerini, Enver’i kaza yapan oto ve cenazelerle ilgilenmek üzere bıraktıklarını,

Tape No:3563, 07.01.2008 tarihinde Habib Ümit SAYIN ile Kemal ALEMDAROĞLU arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Ü.SAYIN'ın "Doğu SİLAHÇIOĞLUN'un bir yazı var Cumhuriyette " "Daha önce Aydınlıkta kapak olan "şeyleri tekrarlıyor yeni Cumhuriyet neslinin nasıl yetiştirilmesini anlatıyor ve de hemen el konulmasını" "Yeni Cumhuriyet nesli ve Siyasi İslam 'in bir an önce yok edilmesi için darbenin el koymanın meşru olduğunu anlatıyor " "dün akşamda Yalçın KÜÇÜK" "Televizyonda bangır bangır darbe yapılacak başka yolu yok demiş el konması lazım demiş" "Şimdiye kadar benim her dediğim çıktı demiş" "artık yüksek sesle herkes telaffuz etmeye başladı bunu " dediği, Tape No:3564, 08.01.2008 tarihinde Habib Ümit SAYIN ile Arif arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Ümit SAYIN'm "okudun mu yazıları" "Doğu SİLAHÇIOĞLUnu falan" "O gün şey ne konuştu, çok etkili olmuş, herkes onu söylüyor." "Yalçın KÜÇÜK? " dediği, Arifin "gelip dinleseydin keşke" "Dedi ki, bu ülkenin sermayesi diyo, yurt dışına kaçıyo diyo. " "daha ucuz köleler bulmak için Çine gidiyolar diyo. Ve bu hükümet, bundan diyo bu hükümet sorumludur diyo. Şudur budur. Ve dedi ki, insan bu sene diyo krizler patlayacak şu asgari ücreti arar hale gelecekler diyo. " "işte öyle şeyler söylüyo. Adam dedi ki benim şimdiye kadar söylediklerimin hiç bi tanesi çıkmamazlık etmedi diye. If you have any sort of concerns pertaining to where and how you can utilize escort diyarbakıR, you could contact us at the webpage. " "Bi Argun mu dedi bişey onat mı dedi birisi varmış 27 Mayısta bi general. Onu bahsetti ama. Olursa dedi 27 Mayıs gibi olur dedi. Halk destekliyecek hareketi olacak dedi" dediği, diyarbakır oruspu Ümit SAYIN'in "27 Mayıs gibi olur dedi de 27 Mayıs.." peklinde ki telefon görüşmelerinden şüphelinin her ortamda yürütme organının devrilmesi gerektiği ve yönetime el konulması gerektiği yönünde Ergenekon silahlı terör örgütü amaçları doğrultusunda propaganda yaptığı anlaşılmaktadır.


Tara Disher

2 Blog des postes

commentaires