OFİSE EVE OTELE GELEN ESCORT ERYAMAN SERAP - ERYAMAN ESCORT PARTNERLER

Tape No:7710, 19.06.2008 tarihinde Ahmet Tuncay ÖZKAN ile Metin A...

Tape No:7710, 19.06.2008 tarihinde Ahmet Tuncay ÖZKAN ile Metin A... arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Ahmet Tuncay ÖZKAN'm "bir ara kaçıp yanınıza gelecem bazı konularda bilgi vermek istiyorum" "bir aklınıza ihtiyacım var bir kaç konuda" "Bide size bizim yaptığımız çalışmaları göstermek istiyorum ondan sonra devam edelim abiciğim " dediği ve görüşmenin devamında Ahmet Tuncay ÖZKAN'ın " hazırlıklarımızı toplayıp sana gelecem Metin abiciğim " dediği, If you loved this article along with you desire to be given more information about escort DiyarbakıR generously pay a visit to the web page. Metin A.nm "İstanbul ayağını kurmak için uğraştım" dediği, Ahmet Tuncay ÖZKAN'ın "Biliyorum Mümtaz hoca şey bitmiş abi" "Bitmiş şeydende bahsetti sizden de bahsettim oda sizden bahsetti" "Görüşmeler sırasında da artık şey değil yani yani o bir şey değil zaten ben... diye bakmıyorum hani dedim bir merkezde oluşum için Cuhuriyetçi seferberlik şeyi" "bu arada işte şeyle Abdüllatifle Mustafa S.ile falan birlikte epeyce bir yol alan bazı arkadaşlar var" dediği, Metin A.nm "aynı zamanda Turan şeyde çalışıyor ÇÖMEZ" dediği, Ahmet Tuncay ÖZKAN'm da "ÇÖMEZ ŞEYDE BİZİMKİLERLE GÖRÜŞÜYOR" "böyle bir duruş duruyor yani bir kaya gibi abi ya yani bir garipliği var neyse ben size birkaç şey söyledi Yalçın KÜÇÜK ben size onları aktaracam abi" dediği, Metin A.nm da "Anladım tamam " dediği,

"1962 Tokat doğumlu olduğunu, 1983 yılı Mart ayında Abdullah Çatlı ile Almanya’da tanıştığını, kendisinin paralı asker (lejyoner) olduğunu, Nijerya, Fas, Etiyopya, Çat gibi ülkelerde paralı askerlik yaptığını, Fransız ordusu emrinde de çalıştığını ve oraya kendisini Abdullah Çatlı’nın gönderdiğini, Çatlı ile tanışmasının tesadüf olduğunu, Çatlı’nın çevresindekilerin Çatlı’ya reis diye hitap ettiklerini, Almanyada Düseldorf, Köln, Özerlon şehirlerinde bazı kahvehaneler olduğunu ve buralara kurye olarak evrak götürüp-getirdiğini ve Çatlı’nın bu suretle güvenini kazandığını, Abdullah Çatlı’yı enson 1991 yılında Ankara’da Mülkiyeliler Birliğinin arkasında bulunan Karadeniz Kahvesinde gördüğünü, 1991 den 1993 yılına kadar Güneydoğu Anadoluda çalıştığını, Cem Ersever’in komutasındaki birliklere destek sağlamakla görevli olduklarını ve 15’er kişilik gruplar halinde görev yaptıklarını, dağdaki görevlerinin istihbarat çalışması yapmak olduğunu, doğrudan JİTEM ile bağlarının olmadığını kendilerine yöredeki köy halkından bilgi toplamak bilgi toplamak görevinin verildiğini, Ahmet Cem Ersever’i bir kez gördüğünü, Güneydoğudaki bu göreve kendisini Çatlı’nın, gönderdiğini, 1992 yılının Mayıs ayında Azerbaycan’a gittiğini ve Gence’deki kampta kaldığını C-4 plastik patlayıcı konusunda eğitildiklerini ve C-4’ün kendisinin uzmanlık alanı olduğunu, Azerbaycan’daki eğitimleri sırasında C4 plastik patlayıcıların Hors Greenmayer adlı şahıstan temin edildiğini, bu şahsın Azerbaycan da etkisinin çok olduğunu, Uğur Mumcu suikastını gerçekleştirenlerinde Azerbaycan’daki kampta eğitildiklerini, ancak bu şahısları ismen tanıyamıyacağını, bunlardan birisinin Cefi Kamhi’ye suikast düzenleyenlerden birisi olduğunu ve bu kişiyi teşhis edebildiğini, Bunun 1,78 boyunda, esmer, dalgalı saçlı, sakallı bir insan olduğunu, ancak ismini bilemiyeceğini, Azerbaycandaki kampa eğitim amacıyla gelenlerin isim vermediklerini,

Bahsi geçen operasyon içeriği hakkında herhangi bir bilgimsinin olmadığını, 22.01.2008 günü saat:21.34 de Nejat isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesiyle alakalı, Konuştuğu kişinin emekli Tuğgeneral Nejat ESLEN paşa olduğunu, amacının Sadece emekli askerlerin bu olaylarla zan altında kalmasından dolayı tepki gösterilmesini istemek olduğunu, Yargı'nm tepki göstermesi derken de bir kurul oluşturulması ve yayın yasağının denetlenmesini kastettiğini, medyada yanlış bir sürü haber çıktığını kendisinin de yargıda bunun bir zaaf olduğunu düşünerek serzenişte bulunduğunu, 24 Ocak 2008 tarihli "Roma'yı da bunlar yaktı, Kennedy'i de bunlar öldürdü!" başlıklı yazıda, "ERGENEKON operasyonu ile ilgili tutuklamalar neden Hrant Dink'in anma töreni ile aynı tarihe denk getirilmiştir? Verilmek istenen mesaj veya sağlanmak istenilen faydalar nedir? Tarihi çakışmada hizmet edilen efendilerin isteğimi yoksa yaranma isteğimi rol oynamıştır." Şeklinde cümleler kullandığı, ERGENEKON operasyonunu dış güçlerin yaptırdığını mı söylemektesiniz? Bu konuda elinizde bilgi, belge bulunmakta mıdır? Açıklayınız. Şeklindeki soruya Ergenekon operasyonu ile ilgili kafamda bazı şüpheler olduğunu bu operasyonu dış güçlerin mi yaptırdığını sorduğunu, medya da okuduğum haberler ve değerlendirmeler ile ilgili bu yazıyı yazdığını, Yılın kuvvecısı ödüllerini Ergenekon operasyonundan yaklaşık bir yıl önce verdiğini, soruşturmada ismi geçen Veli KÜÇÜK, Sevgi ERENEROL, Kemal KERİNÇSİZ, Emin GÜRSES gibi şahıslara ödül verdiklerini, ödül vermede genel kriter olarak ulusal bütünlüğü sağlamak için mücadele eden şahıslan seçtiklerini, Nejat olarak ismi geçen emekli Tuğgeneral Nejat ESLEN'dir. Gazetede "Açması Türk Medyası" başlıklı yazımı okuduktan sonra beni aramış ve bahsi geçen konuşmayı yaptığını, bahse konu kaseti kendisine Erdoğan YÜRÜTEN isimli şahsın getirdiğini, Nejat'ın kaseti kendisinden istediğini ancak kendisinin göndermediğini. 31 Ocak 2008 tarihli "Türkoğlu Türk Eftim..." başlıklı; "Ergenekon adlı pek çok yönüyle karanlık bir operasyonda" diyerek Türk Ortodoks Klişesinin Basın Sözcüsü Sevgi ERENEROL'un yakalandığını, operasyonun Yunanistan Başbakanı Karamanlis'in Türkiyeyi ziyareti sırasında yapıldığını ve "...Zamanlamadan anlaşıldığı üzere işbirliği had safhada. Bana göre bu olay cumhuriyet tarihinin en büyük rezaletlerinden biridir. AKP hükümeti, ABD ve AB'den 'Aferin' alma umuduyla Türk kilisesi yerine, yasaları ve anlaşmaları tanımamakta ısrar eden Rum kilisesini desteklemektedir" şeklindeki yazıyla alakalı,

Naomi Valencia

21 ব্লগ পোস্ট

মন্তব্য